Tarçın Faydaları Nelerdir? Tarçınlı Su Nasıl Kullanılır?

Tarçın faydaları özellikle şeker hastalarının sağlığı açısından devamlı gündemdedir. Şeker hastaları başta olmak üzere birçok rahatsızlığa iyi gelen tarçın hakkında bilinmesi gereken bütün detaylara yazımızda yer verdik.

Tarçın sahip olduğu pek çok fayda ile insanlara birçok sektör aracılığı yardımcı olmaktadır. Bitki, defnegiller ailesine mensuptur. Tarçın ağacı yaprak dökmemektedir. Ağaçlarında aromatik bir koku bulunmaktadır. Bitkinin en çok yetiştiği bölgeler Güneydoğu Asya’dır. Bu bölgede yoğun bir şekilde tarçın üretimi yapılmaktadır.

Tarçının pek çok alanda kullanılması nedeni ile bitkinin bölgeye olan ekonomik katkısı çok fazladır. İnsanlık tarihinin çok eskilere dayandığı dönemlerde bile bu bitki, yoğun bir kullanım oranına sahip olmuştur.

Tarçın nedir sorusunun en kısa cevabı şöyle verilebilir: M.Ö. 3000’li yıllarda Çin’de kullanılan ve buradan Avrupa’ya yayılan bir bitkidir. Çin’den Avrupa’ya yayıldıktan sonra 16. ve 18. yüzyıllar arasında Avrupa’nın en değerli baharatı olarak ilgi görmüştür. Normalde tarçın bitkisinin kabukları kurutularak kullanılmaktadır.

Kabuğun dış kısmının şekli biraz farklıdır ve mantar tabakası dış bölümde yer almaktadır. Bitkinin dış kısmının rengi grimsi bir renk tona sahiptir. Ağacın gövde kısmı ile dal olan bölümlerindeki kabuğun dış kısmı sıyrılmaktadır. Geriye kalan iç kısım kurutulmaktadır. Kurutulma işleminden sonra bu bölüm öğütülmektedir. Bu kabukların iç içe geçirilmesi sonucunda da bilinen çubuk tarçın elde edilmektedir.

Tarçın Faydaları Nelerdir?

Tarçın faydaları pek bilinmemesine rağmen çok fazladır. Diyabet üzerinde sağladığı olumlu iyileşmeler sonucunda bu rahatsızlığın giderilmesinde sıklıkla tercih edilen bir baharat olmuştur. Baharatın, kalp rahatsızlıklarının önlenmesinde etkili olduğu da tespit edilmiştir.

Bunların dışında, beyin sistemi ile sinir sistemine olumlu faydaları olduğu kanıtlanmıştır. Kanserden koruyucu etkisi nedeni ile bu hastalıkta işlevsel bir konuma sahiptir.

Tarçın faydaları genel olarak şöyle sıralanabilmektedir:

• Antioksidan bakımından zengindir ve bu nedenle hücrelerin hasara uğramasını önler,
• Antioksidan içeriği yüksek olduğundan dolayı yaşlanmayı geciktirici etkisi bulunur,
• Enfeksiyon hastalıklarını hızlı bir şekilde yok eder,
• Eski çağlarda bronşit rahatsızlıklarının çözümünde bitkiden faydalanılmıştır,
• Kalp ve damar rahatsızlıklarının çözümünde yardım olur

• Diyabet hastalarından Tip 2 türündeki rahatsızlığı bulunanların günlük olarak 1 gram tarçın tüketmeleri kan değerlerinde önemli gelişmeler sağlar,
• İnsülin direncinin gelişmesine katkısı fazladır,
• Parkinson ve Alzheimer hastalıklarına karşı koruyucu bir etkide bulunur,
• Hafızayı güçlendirici yönü de dikkat çekicidir,
• Yağ yakma konusunda önemli bir destekçidir.

Tarçın Nasıl Tüketilmelidir?

Tarçın nasıl tüketilmelidir sorusunun cevabı çok merak edilmektedir. Tarçının pek çok tüketim şekli bulunmaktadır. Kişinin tercihine göre güzel bir içecekle birlikte tüketiminin sağlanabildiği bilinmektedir. Bunun dışında; pasta ve tatlılara da katılabilmektedir.

Tarçının sıcak su içerisinde bekletilmesi sonucunda ortaya çıkan tarçınlı su da önemli faydalar sağlamaktadır. Bu şekilde güzel bir çay hazırlayarak ve günde bir fincan tüketerek olumlu sonuçlar elde etmek mümkündür.

Tarçının ağız yolu ile alınmasının yanında bu baharatın pek çok sağlık kremlerinde kullanıldığı da görülmektedir. Ayrıca, tıbbi ilaçların hazırlanmasında yine bu bitkiden faydalanılmaktadır. Tarçın pek çok fayda sağlayan bir bitkidir. Ancak, aşırı tüketenler ile kronik hastalıkları ve alerjik reaksiyonları olanların kullanım öncesinde hekime başvurmaları gerekmektedir.

Tarçınlı Su

Tarçın tüketimi için tarçınlı su tercih etmek faydalı olacaktır. Hazırlanması çok basit bir içecektir. Günlük olarak tüketilmesi mümkündür. Kolay bir şekilde hazırlandığı için pek çok kişi tarafından sıklıkla tercih edilmektedir.

Malzemeler

• 1 tane çubuk tarçın ya da 1 tatlı kaşığı toz tarçın,
• 250-300 ml kadar içme suyu.

İçme suyunun içine çubuk tarçın ya da baharatın toz halini koyarak kaynatalım. Kaynama işleminden sonra ocağın ateşini kapatalım ve suyun ılımasını bekleyelim. Hazırladığımız içecek, ılık bir hale geldiğinde içime hazır olacaktır. Günde 1 bardak tüketerek pek çok faydasından yararlanmak mümkündür. Aç karnına içildiğinde yağ yakıcı özelliği de bulunmaktadır.

Tarçın faydaları sayarak çoğaltılabilir. Ancak bunun yanında zararlarını da bilmek gereklidir. Tarçın şeker dengesini sağlarken bazı kişilerde aşırı insülin düşüklüğüne ve tansiyon düşmesine de sebep olabilmektedir. Bu ani düşüşler özellikle hamile olan bayanlar için riskli olabilmektedir. Hamileler ya da hamile olduğunu bilmeyenler için düşün riski taşıyabilir. Bununla beraber hamilelik sürecinde erken doğuma da sebep olabilir.

Erken Doğum Belirtileri Hangi Durumlarda Anlaşılır?

Erken doğum belirtileri, tahmini süreden yaklaşık 3 hafta gibi bir süre öncesinde meydana gelen hamileliklerde karşılaşılan belirtilerdir. Erken doğuma sebep olan çok sayıda durum vardır. Bunlar kişinin hamilelik sürecinde yaşadığı hayatın sağlık boyutu ve elinde olmayan tıbbi sebeplerden kaynaklı durumlar olabilir.

Erken doğan bebeklerde bazı ciddi sorunlarla karşılaşmamız ihtimaller dâhilindedir. Bu yüzden bu konuda bilinçli olmalı ve erken doğum riski hissedildiğinde doktorunuza başvurup destek almanız olası kötü durumlara engel olacaktır. Peki, bu belirtiler nelerdir inceleyelim:

Erken Doğum Belirtileri

• Belirtiler arasında en sık görülenlerden biri sırt ağrısıdır. Fakat her sırt ağrısı yaşayan hamilelik sürecindeki kadın erken doğum yapacak diye bir durum söz konusu değildir. Böyle bir ağrınız söz konusu olduğundan yattığınız yer ve gün içinde yaptığınız hareketler dikkat etmelisiniz. Herhangi bir iyileşme etkisi gözlemleyemediğinizde ve ağrınızın olası bir artış göstermesinde doktorunuza başvurunuz. Doktorunuzdan onay almadan herhangi bir ilaç ve ilaç niyetine yiyecek veya içecekler tüketmeyiniz. Zira karnınızdaki bebeğiniz bu işlemler zara verebilir.
• Kasılmalar da bu belirtiler arasında görülen durumlardır. Fakat bu kasılmalar çok sık olmadığı sürece herhangi bir olumsuz durum teşkil etmemektedir. Sık gerçekleşmesinden kasıt her 10-15 dakikada bir gerçekleşme durumudur. Eğer bu durum sürekli bu aralıklarda meydana gelmesi durumunda tıbbi destek almanız gerekebilir.

• Hamilelik sürecinde bulantı ve kusma durumlarının gözlendiğini sadece kadınlar değil çoğu erkek bile bilmektedir. Fakat bu durum her zaman normal bir durum olmayabilir ve erken doğum belirtileri arasında yerini alabilir. Her böyle bir durum yaşadığınızda doktorunuzla iletişime geçmeniz hem sizin sağlığınız hem de doğmamış çocuğunuzun sağlığı için çok önemlidir.
• Vajinal bölgenizdeki basınç hissi ve bu bölgede gerçekleşebilecek kanama bir risk olarak görülebilir. Ayrıca şiddetli vajinal akıntılar da bu belirtiler arasında sayılabilir. Bunların gibi birçok farklı durum ile karşılaşmanız mümkündür. O yüzden herhangi bir olumsuz durumda doktorunuzla irtibatta olmanız en makulüdür.

Erken Doğum Belirtileri Sayesinde Tanı Koyulabilir Mi?

Erken doğum belirtileri tanısı için, rahim kasılmaları gibi olayların gözlenmesi gerekmektedir. Bu kasılmalar hamilelik süresinin yaklaşık 37.haftasından önce meydana geliyorsa ve bu durum çok sık oluyorsa tanı koyulabiliyor. Ayrıca vajinal muayenede rahiminde genel bir açıklığın fark edilmesi ve su akışının tespit edilmesi de kesin olarak tanı verilmesine yardımcı oluyor.

Tanı koyulabildiğine göre insanın aklına erken doğum engellenir mi sorusu geliyor. Acil bir doğum gözlemlenmiyor ise bazı tedavi yolları ile erken doğumun önüne geçilebiliyor. Ancak bu tedavi sürecinde kişinin kullanacağı ilaçlar ve tedavi yöntemlerinin bebeğe zarar verme riski olabileceğini belirtiliyor.

Sağlıklı bir kadında gelişimini tamamlamak için en uygun alan anne rahmidir. Bu nedenle erken doğum riskinin azaltılması çok önemlidir. Anneler bu konuyu çok dikkat etmeli gereken önlemleri almalılardır.